Muhammed Mustafa
El-Emin, ya Resulullah
Can Ahmet, ey Nebi
Şefaat eyle, unutma bizi

Ve bir nur sahibini bulur, Ümmü'l-Kurâ çok şahad olur
Rebiülevvel ayında beklenilen doğmuştur
İbrahim'in, İsa'nın duaları vuku bulur
Zira gelen onların vaat ettiği Resul'dür

Yeryüzüne teşrife bir başkadır gelişi
Doğar, doğmaz secde eder söner küfrün ateşi
Semaya kalkan minik parmak teyit eder şehadeti
On sekiz bin alem Ente Resulullah dedi

Yedi yaşında hem yetim hem öksüzdür nur çocuk
Halime'den sonra da aminesiz içi buruk
Fatma bint Esed eder sevgiliye analı
Ebu Talib hanesinde yıllar geçirir nur konuğu

Vakti gelir izdivacın Hatice olur zevcesi
Annelerin annesi, vefanın ta kendisi
Fatma, Zeynep, Rukiye, Ümmü, Gülsüm
İle devam eder Ehl-i beyt silsilesi, ve o!

Muhammed Mustafa
El-Emin, ya Resulullah
Can Ahmet, ey Nebi
Şefaat eyle, unutma bizi

Kırk yaşında ilk vahiy geldi, şaşırdı Nebi
Cebeli Nura inen Melek, Cibril-i emindi
İkra dedi ona, ve ilk emri iletti
Varaka bin Nevfel çözdü sırrı en evvel

Müjde verdi Hatice'ye, dedi ki o son peygamber
Hicretin süreci işte o an böyle başladı
Yurdundan edildi, başına gelmediği kalmadı
Medine'ye göç etti, Mekke boynu bükük kaldı

Müşriklerin nefreti dinmedi hiçbir zaman
Bedir Uhud Hendek ile oldular perişan
Yerle yeksan darmadağın, küfrün orduları aman
Diler Ebu Leheb, Ebu Cehil ve Ebu Sufyan

63 yaşlarında geldi ilahi davet
Hey nebiler nebisi, seyyidina eyle medet
Ümmetini unutmasın koptuğunda kıyamet
Mahkeme-i Kübra'da bizlere de şefaat et-

Muhammed Mustafa
El-Emin, ya Resulullah
Can Ahmet, ey Nebi
Şefaat eyle, unutma bizi

Muhammed Mustafa
El-Emin, ya Resulullah
Can Ahmet, ey Nebi
Şefaat eyle, unutma bizi