Denizin balıkları getirdiğini görüyorum
Suya düşen üç buzdağı
Güneşin tepelere geldiğini görüyorum
Her bir küçük kar tanesi ve buz
Denizin her zamanki gibi olduğunu görüyorum
Ama bilmediğim yere gidemem
Nereye gittin
Öyle uzun ki seni artık duyamıyorum
O kadar yakın ki her kemik ağrıyor
Unutulacak bir şeyi nasıl unuturum, hatırlayamıyorsam
Anlayamıyorsam
Bu gözler kimin, bu beden kimin.
Bu aç gözlü eğri ağız kimin
fısıldamayı bile bilmeyen dudaklar ki sana söyleyemem:
Sana mutluluk diliyorum, sana mutluluk diliyorum
Sonsuza dek, sonsuza dek
Sana mutluluk diliyorum
Sana mutluluk diliyorum
Sonsuza dek
Sonsuza dek
Tanrım bana ne söylüyorsun, tutmayı bilmiyorsam
Bana ne söylemek istiyorsun, duymayı bilmiyorsam
O kadar çok söz geliyor bana, ama onları nasıl yapacağımı bilmiyorum
Kalbim o kadar hızlı atıyor ki, patlayacak gibi
Deniz sakinleşene kadar kımıldasın
Ve güneş parlasın, sanırım parlayacak
Sana biraz şans, biraz güç, biraz düzen getirecek ve sadece şöyle diyecek:
Sana mutluluk diliyorum
Sana mutluluk diliyorum
Sonsuza dek
Sonsuza dek
Sana mutluluk diliyorum
Sana mutluluk diliyorum
Sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek
Sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek
Her şeyi yerli yerine koyabilmem için
Ve değer vermeyen her şey ateşe gidebilir
Her güzel şey ruhunu ve kalbini ısıtabilsin
Ve hapishaneyi sonsuza dek açsın.

CONSULTER LES PAROLES ORIGINALES